Makaleler

Makaleler

Yazan: Av. Barış DURNA | 2021-04-04

NİŞANIN BOZULMASININ HUKUKİ SONUÇLARI

Ülkemizde oldukça yaygın olması nedeniyle nişanlanma bazı şartlara bağlanmış ve nişanlanmanın hukuki sonuçları düzenlenmiştir. Bu sayede nişanlanma, Türk Medeni Kanunu’na bir aile hukuku kurumu olarak girmiştir. Nişanlanmanın bir hukuki ilişki olması sebebiyle, taraflara bazı hak ve yükümlülükler yüklenmiş ve bunlara aykırılık halinde yaptırımlar öngörülmüştür.

 Nişanlanma ile birlikte taraflar karşılıklı olarak birbiriyle evlenme vaadinde bulunurlar. Dolayısıyla nişanlılık dönemi, evlenmeden önceki aşamayı ifade etmektedir. Nişanlanmada her bir taraf, ileride evlenmenin gerçekleşeceği yönünde diğer tarafa söz verir ve çevreye karşı da güven oluştururlar. Nişanlanmanın evlenme için zorunlu bir adım olup olmadığı hususu ise oldukça tartışmalı bir konudur. Ancak yaygın olan görüşe göre, nişanlılık ilişkisinin evlenmeden önce mutlaka kurulması yönündedir. Nişanlanma taraflara evlenmeye zorlamak için dava hakkı vermemektedir.

Yazan: Av. Hakan İHTİYAR | 2021-03-09

 

AİLE KONUTU VE AİLE KONUTU ŞERHİ

Geçmişten günümüze aile kurumu Türk toplumu için büyük önem arz etmiştir. Aile kurumunun ve birliğinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi amacıyla birçok hukuki düzenleme hayatımıza girmiştir. Bu düzenlemelerden en önemlisi şüphesiz ki 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’dur. Aile kurumunun, toplumun temel taşı olarak görülmesinin bir sonucu olarak TMK’na bakıldığında bu konuda, oldukça fazla düzenlemenin yapıldığı görülecektir. Bu kanun maddeleri yıllar içerisinde özellikle kadın erkek eşitliğinin sağlanması amacıyla büyük değişikliklere uğramıştır. İşte bunlardan biri de aile içerisindeki eşitsizliğin önüne geçilmesi amacıyla hayatımıza giren aile konutu ve şerhi kavramlarıdır.

 

Yazan: Av. Barış DURNA | 2021-03-01

 2. El ARAÇ SATIŞINDA SATICININ AYIPTAN DOĞAN SORUMLULUĞU

Günümüzde özellikle 2.el araç satışının büyük rağbet görmesi ile birlikte bu konuda ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıklar da bir hayli artmıştır.  Ülkemizde her sene milyonlarca ikinci el araç satışı yapılmaktadır. Bu nedenle satıştan sonra ortaya çıkan ayıplar nedeniyle binlerce alıcı mağdur olmakta ve haklarını kullanırken pasif kalabilmektedir. Satıcının ayıplı mal satışı yapması durumunda, belli şartların varlığı halinde sorumluluğu doğabilmektedir. Eğer alıcı 2. el aracı, araç satışını meslek edinmiş bir kişiden(örneğin galerici vb.) satın almamış, yani sıradan bir kişiden satın almışsa  bu işlemden doğan hukuki uyuşmazlıklar Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde çözüme kavuşturulacaktır. Bu makalenin konusunu, araç satışını meslek edinmemiş kişilerden alınan 2.el araçlarda ortaya çıkan ayıplar oluşturmaktadır.

Yazan: Av. Hakan İHTİYAR | 2021-02-22

6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN KAPSAMINDA AYIPLI MAL

Tüketiciler genel olarak hukuki işlemlerin ve sözleşmelerin zayıf tarafını oluşturmaktadır. Satıcı tarafından sunulan sözleşme maddeleri üzerinde söz hakkı bulunmayan ve sözleşmeleri kabul etmek zorunda kalan tüketicilerin mağdur olmaması amacıyla, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile bazı düzenlemeler yapılmıştır. Kısaca bu kanun ile tüketicinin mağdur edilmesinin önüne geçilmesi ve taraflar arasındaki eşitsizliklerin sınırlandırılması amaçlanmıştır. Satıcı ile tüketici arasında yapılan sözleşmelerde, ayıplı malın varlığı durumunda tüketicinin satıcıya karşı bazı seçimlik hakları bulunmaktadır.