2. El ARAÇ SATIŞINDA SATICININ AYIPTAN DOĞAN SORUMLULUĞU
Günümüzde özellikle 2.el araç satışının büyük rağbet görmesi ile birlikte bu konuda ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıklar da bir hayli artmıştır. Ülkemizde her sene milyonlarca ikinci el araç satışı yapılmaktadır. Bu nedenle satıştan sonra ortaya çıkan ayıplar nedeniyle binlerce alıcı mağdur olmakta ve haklarını kullanırken pasif kalabilmektedir. Satıcının ayıplı mal satışı yapması durumunda, belli şartların varlığı halinde sorumluluğu doğabilmektedir. Eğer alıcı 2. el aracı, araç satışını meslek edinmiş bir kişiden(örneğin galerici vb.) satın almamış, yani sıradan bir kişiden satın almışsa bu işlemden doğan hukuki uyuşmazlıklar Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde çözüme kavuşturulacaktır. Bu makalenin konusunu, araç satışını meslek edinmemiş kişilerden alınan 2.el araçlarda ortaya çıkan ayıplar oluşturmaktadır.
Ayıp kavramı ve satıcının ayıptan dığan sorumluluğu, TBK’da 219 ile 231. Maddeler arasında ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Bu hükümler ışığında ayıp, satıcının satılanda bulunduğunu bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması veya alıcının maldan beklediği faydaları ortadan kaldıran ya da önemli ölçüde azaltan eksikliklerin bulunması şeklinde ifade edilebilir. 2.el araçlarda bulunan ayıplara hasar kaydının olması, km’nin düşürülmesi, camın kırık olması gibi örnekler sayılabilir. Nitekim alıcı ayıbı bilseydi aracı satın almayacak ya da daha az bir bedelle satın alacak idiyse ayıbın var olduğu kabul edilmektedir.
Ayıbın gizli ayıp mı olduğu açık ayıp mı olduğu sorunun çözümü yönünden önem arz etmektedir. Açık ayıp, basit bir gözden geçirmeyle yani ilk bakışta fark edilebilen ayıplardır. Örneğin aracın camının kırık olması duyu organlarıyla ve basit bir muayene ile tespit edilebilir bir açık ayıptır. Gizli ayıp ise basit bir muayene ile ortaya çıkarılamayan, zamanla ortaya çıkan ayıpları ifade etmektedir. Gizli ayıba ise, motorda kullanmayla ortaya çıkan sorunlar örnek olarak verilebilir.
Satıcı ayıbın varlığını bilmiyor olsa dahi alıcı, ayıplı araç nedeniyle satıcıya karşı yasal haklarını kullanabilmektedir. Dolayısıyla alıcı ayıbı satıcıya bildirdiğinde, satıcının ayıptan haber olmadığına dair savunma yapması, alıcının haklarını kullanmasını engellememektedir. Fakat alıcı satım sözleşmesinin yapıldığı sırada haberdar olduğu ayıplar nedeniyle satıcının sorumluluğuna gidemeyecektir. Satıcı eğer ayıbın alıcıya bildirildiğini iddia ediyorsa, bu iddiasını ispatlamak durumunda kalacaktır.
ALICININ İHBAR VE GÖZDEN GEÇİRME KÜLFETİ
Ayıbın açık mı veya gizli ayıp olduğu, alıcının ihbar ve gözden geçirme külfeti hususunda önem arz etmektedir. TBK madde 223/1’de şöyle ifade edilmiştir: “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.” Alıcı aracı satın aldıktan sonra imkan bulur bulmaz yaptığı basit bir gözden geçirme ile araçta bir ayıp fark etmişse, yani bir açık ayıbın fark edilmesi durumunda bu ayıbı uygun süre içerisinde satıcıya bildirmelidir. Aksi takdirde araçtaki ayıbın bilindiği varsayılır ve alıcı satıcıya karşı haklarını kullanamaz. TBK m.223/2 ise şöyledir: “Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” Dolayısıyla eğer araçta gizli bir ayıbın olduğu ortaya çıkarsa alıcı, ayıbı satıcıya derhal bildirmelidir. Hükümden de anlaşılacağı üzere gözden geçirme külfeti sadece açık ayıplarda söz konusudur. Kanun maddesinde ayıp bildirimin ne şekilde yapılacağı konusunda açık bir yol belirtilmemiştir. İspat açısından bildirimin iadeli taahhütlü mektupla veya noter aracılığıyla ihtar gönderilerek yapılması yargılama aşamasında oldukça kolaylık sağlayacaktır.
ALICININ SEÇİMLİK HAKLARI
Ayıplı aracın varlığı durumunda alıcı;
Seçimlik haklarından birini kullanabilir. Bu seçimlik haklar dışında alıcı uğradığı zararlar nedeniyle tazminat talebinde bulunabilir.
NOTER SÖZLEŞMESİNDEKİ KAYITLARIN DURUMU
Noterde yapılan satış sözleşmesindeki satışa konu aracı, sözleşmenin yapıldığı sıradaki durumu ile beğenerek alındığını ifade eden ibareler satıcıyı ayıptan doğan sorumluluktan kurtaramamaktadır. Zira birçok ayıp, aracın kullanılmasıyla sonradan ortaya çıkan “gizli” ayıplardır. Bu gibi ibareler sadece açık ayıpların varlığı durumunda satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırabilmektedir.
ALICI EKSPERTİZ İNCELEMESİ YAPTIRMAK ZORUNDA MIDIR?
İkinci El Kara Taşıtları Ticareti Hakkında Yönetmelik'te yapılan değişikliğe göre ikinci el araç satışında satıcı, ekspertiz raporu almak zorundadır. 8 yaşın veya 160 bin kilometrenin üzerindeki ikinci el araç satışlarında ise rapor alma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ekspertiz raporunun Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kişilerden alınması gerekmektedir.
2.EL ARAÇ SATIŞLARINDA ZAMANAŞIMI
TBK’na göre alıcının dava açma hakkı, ayıp sonradan ortaya çıksa dahi aracın alıcıya devrinden itibaren 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Satıcı tarafından daha uzun bir sürenin üstlenilmesi mümkündür. Satıcı eğer aracı ayıplı olarak devretmede ağır kusurlu veya ayıp hile ile gizlenmişse alıcı, her zaman satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna gidebilir.
Sonuç itibariyle 2. El ARAÇ SATIŞINDA SATICININ AYIPTAN DOĞAN SORUMLULUĞU oldukça detaylı ve önemli konular olup muhakkak bir uzman avukat aracılığıyla takip edilmelidir ki herhangi bir hak kaybı yaşanmasın. Alanya Hukuk Bürosu alanında uzman avukatları ve hukuki danışmanları aracılığıyla 2. El ARAÇ SATIŞINDA SATICININ AYIPTAN DOĞAN SORUMLULUĞU müvekkillerine profesyonel avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktadır.