CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLAR
Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, cinsel bir amaçla gerçekleştirilen ve cinsel arzuları tatmin etmek suretiyle bir kimseye karşı bulunulan hareketlerin bütünüdür. Türk Ceza Kanunu 102 ila 105 maddeleri arasında cinsel dokunulmazlığa karşı 4 ayrı suç düzenlenmiştir. Bu suçlar; cinsel saldırı (TCK 102), çocuğun cinsel istismarı (TCK 103), reşit olmayanla cinsel ilişki (TCK 104) ve cinsel taciz (TCK 105)’dir.
Cinsel Saldırı Suçu; Cinsel davranışlar ile kişinin bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Söz konusu suçun işlenebilmesi için fiziksel temas şarttır. Ayrıca suçun oluşabilmesi için cinsel arzuları tatmin edecek hareketin varlığı yeterli olacak failin illa ki cinsel arzularını fiilen tatmin etmiş olması gerekmeyecektir. Cinsel arzuları tatmin etmek amacıyla fiziksel temas ile bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlalinde temasın derecesi söz konusu suça karşılık verilecek cezalarda önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle cinsel saldırı suçu ikiye ayrılmaktadır.
Basit Cinsel Saldırı; cinsel ilişki boyutuna varmayacak derecede kişinin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi halinde oluşmaktadır. Fiilin bu şekilde basit haliyle işlenmesi halinde vücut dokunulmazlığını ihlal eden fail hakkında TCK madde 102/1 fıkrası ilk cümlesi hükmünce mağdurun şikâyeti üzerine beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilmesi düzenlenmiştir. Örneğin bir kimseyi rızası olmadan öpmek, istemediği halde vücuduna dokunmak, cinsel organlarını ellemek vb. davranışları sürekli olarak devam ettirmek basit cinsel saldırı suçunu oluşturmaktadır.
Ayrıca basit cinsel saldırı suçunun daha hafif hali olan sarkıntılık düzeyi TCK madde 102/1 fıkrası ikinci cümlesinde yer almaktadır. Buna göre; saldırının sarkıntılık düzeyinde kalması halinde saldırıyı gerçekleştiren fail hakkında verilecek cezanın iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olacağı düzenlenmiştir. Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması ise süreklilikten ziyade vücut dokunulmazlığını ihlal eden fiilin kısa süreli, birkaç kere yapılması suretiyle oluşmaktadır. Cinsel saldırının sarkıntılık düzeyinde kaldığını iddia edebilmek için saldırının kesik, ani ve geçici olarak gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Örneğin, bir kimseye sürtünerek geçmek, yanağından makas almak, belinden tutarak sarılmak kişi istemediği takdirde cinsel saldırı sarkıntılık düzeyinde kalmış olacaktır.
Nitelikli Cinsel Saldırı; fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda oluşacak bir suçtur. Cinsel saldırı suçunun bu şekilde nitelikli olarak işlenmesi halinde kanun yaptırımı daha ağır tutmuş ve failin on iki yıldan az olmamak üzere cezalandırılacağını TCK 102/2 fıkrasında hüküm altına almıştır. Cinsel saldırı suçunun nitelikli hali vücut dokunulmazlığı ihlalinin cinsel arzuları tatmin etmek amacıyla vücuda organ veya sair bir cisim sokulması ile oluşmaktadır. Cinsel saldırının nitelikli hali, toplum arasında bilinen hali olan kişiye tecavüz edilmesidir. Basit cinsel saldırı suçundan ayrılan yanı vücut dokunulmazlığının dokunmak, sürtünmek, öpmekten ziyade illa ki vücuda organ veya sair cisim sokulması ile daha da ağır ve ileri hali olarak düşünülmektedir.
Nitelikli cinsel saldırı suçunun eşe karşı işlenebilmesi de mümkündür. Kanun, kişiler evli dahi olsa eşin rızası olmadan vücuda organ veya sair cisim sokulmasını cinsel saldırı olarak nitelendirmiş ve TCK 102/2 fıkrası ikinci cümlesinde bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturma yapılmasını eşin şikâyetine tabi tutmuştur.
Cinsel Saldırı Suçunun Daha Fazla Cezayı Gerektiren Nitelikli Halleri; TCK madde 102/3 fıkrasında cinsel saldırı suçunun,
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde faile verilecek cezaların yarı oranında artırılacağı hüküm altına alınmıştır.
TCK madde 102/4 fıkrasına göre failin cinsel saldırı fiilini işlerken cebir ve şiddet kullanarak kasten yaralama suçunun ağır neticelerine sebep olması halinde faile ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ayrıca TCK madde 102/5 fıkrasına göre ise Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde fail ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilecektir.
Cinsel saldırı suçları uzlaşmaya tabi suçlardan değildir. Suçun basit, sarkıntılık düzeyinde kalması veya nitelikli hali fark etmeksizin uzlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi mümkün değildir.
Şikâyet, Zamanaşımı
Suçun sarkıntılık düzeyince kalması ve eşe karşı işlenmesi halinde suç şikâyete tabi olarak soruşturulacaktır. Bu durumda mağdur şikâyet hakkını suçun işlenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanacaktır. 6 ay geçtikten sonra şikâyet hakkı ortadan kalkmaktadır. Şikâyetten vazgeçme soruşturma ve kovuşturma aşamasında mümkün olmaktadır. Mağdur şikâyetinden soruşturma aşamasında vazgeçerse fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir. Eğer kovuşturma aşamasında şikâyetten vazgeçilirse bu durumda mahkeme davanın düşmesine karar verecektir. Şikâyetten vazgeçen mağdurun aynı olay için bir daha şikâyet hakkı bulunmamaktadır.
Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması veya eşe karşı işlenmesi halleri dışında gerçekleşmesinde suç şikâyete gerek olmaksızın savcılık tarafından resen soruşturulacaktır. Ayrıca suç hakkında mağdur tarafından şikâyette de bulunulabilecektir, şikâyetin süresi yoktur. Bu durumda mağdur şikâyetçi olmasa dahi soruşturma ve kovuşturma sürecek davanın düşmesi kurumu işlemeyecektir. Dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
Görevli Mahkeme ise basit cinsel saldırı olması durumunda Asliye Ceza Mahkemeleri iken nitelikli cinsel saldırı halinde Ağır Ceza Mahkemeleridir.
Yargılama sonrasında faile verilen cezanın adli para cezasına çevrilmesi ancak 15 yaşından küçük çocuklar için geçerli olacaktır. Diğer hallerde hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün olmayacaktır.
Çocukların Cinsel İstismarı; TCK madde 103’te düzenlenmiştir. Maddeye göre çocuğun cinsel istismarı deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.
Çocuğun Basit Cinsel İstismarı Suçu; çocuğa karşı cinsel ilişki seviyesinde olmayan fakat çocuğun vücudu üzerinde cinsel arzuların tatmin edilmesi amacıyla gerçekleştirilen cinsel hareketler ile oluşacaktır. Failin şehevi arzularını tatmin etmesi önemli olmayıp hareketlerin şehevi nitelikte olması suçun oluşması açısından yeterli olacaktır. Tıpkı cinsel saldırı suçu gibi çocuğun cinsel istismarının da sarkıntılık düzeyinde kalması mümkündür. Basit cinsel istismar suçunun daha az cezayı gerektiren hali olarak düzenlenmiştir. Suçun oluşması için fiziksel temas şart olup sözlü olarak işlenmesi mümkün değildir.
Çocuğun basit cinsel istismarı suçunun işlenmesinde verilecek ceza TCK madde 103/1 fıkrasında düzenlenmiştir. Maddeye göre; çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.
Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu; Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesidir. Çocuğun cinsel istismarı suçunun nitelikli hali vücut dokunulmazlığı ihlalinin cinsel arzuları tatmin etmek amacıyla vücuda organ veya sair bir cisim sokulması ile gerçekleştirilmesidir. Failin cinsel arzularını tatmin edip etmesi önemli olmayıp çocuğun vücuduna organ veya sair cisim sokulması ile suç oluşacaktır. Çocuğun cinsel istismarı suçunun bu şekilde nitelikli olarak işlenmesi halinde Kanun yaptırımı daha ağır tutmuş ve faile on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası verileceğini TCK md 103/2 fıkrasında hüküm altına almıştır. Aynı fıkrada ayrıca; mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamayacağı düzenlenmiştir.
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunun Daha Fazla Cezayı Gerektiren Nitelikli Halleri; TCK madde 103/3 fıkrasında çocuğun cinsel istismarının;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre; Cinsel istismarın, On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da Diğer çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, faile ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bunun yanı sıra suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, fail ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilecektir.
Çocuğun cinsel istismarı suçu uzlaşmaya tabi suçlardan değildir. Suçun basit, sarkıntılık düzeyinde kalması veya nitelikli hali fark etmeksizin uzlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi mümkün değildir.
Şikâyet, Zamanaşımı
Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması halinde fail de çocuk ise suç şikâyete tabi olarak soruşturulacaktır. Bu durumda mağdurun vasi veya velisi şikâyet hakkını suçun işlenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanmalıdır. 6 ay geçtikten sonra şikâyet hakkı ortadan kalkmaktadır. Şikâyetten vazgeçme soruşturma ve kovuşturma aşamasında mümkün olmaktadır. Mağdurun vasi veya velisi şikâyetinden soruşturma aşamasında vazgeçerse fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir. Eğer kovuşturma aşamasında şikâyetten vazgeçilirse bu durumda mahkeme davanın düşmesine karar verecektir. Şikâyetten vazgeçen mağdurun aynı olay için bir daha şikâyet hakkı bulunmamaktadır.
Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması halinde failin de çocuk olması dışındaki tüm hallerde suç savcılıkça resen soruşturulacak, şikâyet şartı aranmayacaktır.
Çocuğun cinsel istismarı suçunun dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu süre içinde her zaman soruşturma yürütülebilecek ve kamu davası açılabilecektir.
Görevli Mahkeme ise suçun sarkıntılık düzeyinde kalması halinde Asliye Ceza Mahkemesi, diğer tüm hallerde Ağır Ceza Mahkemesidir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu ( TCK madde 104); Cebir, tehdit ve hile olmaksızın 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunulması halinde suç gerçekleşecektir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu karşılıklı rıza ile oluşur. Maddeye göre cebir, hile ve tehdit olmaksızın mağdur ile failin karşılıklı rıza ile cinsel ilişkide bulunması ancak mağdurun 15-18 yaş arasında olması gerekmektedir. Çocuğun cinsel istismarı suçundan ayrı olarak burada mağdurun rızası bulunmakta ancak mağdur reşit olmayan 15-18 yaş gurubu içinde yer almalıdır. Mağdurun 15 yaşından küçük olması halinde çocuğun cinsel istismarı suçu işlenmiş olacak ve çocuğun rızası geçerli sayılmayacaktır.
Burada ayrıca belirtmek gerekir ki; çocuk 15-18 yaş grubu içerisinde olsa dahi fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olması halinde de çocuğun cinsel istismarı suçu oluşacaktır. Çünkü bu durumda mağdurun rızasının olabilmesi mümkün değildir. Ancak fail bu durumu bilebilecek durumunda olmaması ve çocuğun rızasının gerçek anlamda oluştuğu hatasına düşmesi halinde oluşacak suç reşit olmayanla cinsel ilişki suçudur.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunun işlenmesi halinde TCK madde 104/1’e göre fail iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK madde 104/2-3’e göre Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi ya da evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hali verilecek ceza için ağırlaştırıcı neden sayılmıştır. Bu durumlarda faile on yıldan on beş yıla kadar hapis cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.
Faile verilecek cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Ancak hükmedilen hapis cezasının failin kanunda sayılan gerekli şartları sağlaması halinde mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir. Bunun yanı sıra hapis cezasının ertelenmesi de söz konusu olabilir.
Şikâyet, Zamanaşımı
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu şikâyete tabi olarak soruşturulacaktır. Şikâyeti kimin yapacağı ise diğer cinsel suçlardan farklı olarak mağdur her ne kadar reşit olmasa da bizzat kendisinin şikâyette bulunması gerekmektedir. Mağdurun vasi veya velisi aracılığıyla yapılan şikâyet yeterli olmayıp mağdurun beyanı alınmadan soruşturma başlatılması mümkün değildir. Çünkü rızaya dayalı cinsel ilişki söz konusudur. Şikâyet hakkı suçun işlenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanılmalıdır. Şikâyetten vazgeçme halinde de mutlaka mağdurun beyanı göz önüne alınmalı ancak mağdurun iradesi ile alınan şikâyetten vazgeçme beyanı ile hareket edilmelidir. Şikâyetten vazgeçme soruşturma ve kovuşturma aşamalarında yapılabilecektir. Şikâyetten soruşturma aşamasında vazgeçilirse fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir. Eğer kovuşturma aşamasında şikâyetten vazgeçilirse bu durumda mahkeme davanın düşmesine karar verecektir. Şikâyetten vazgeçen mağdurun aynı olay için bir daha şikâyet hakkı bulunmamaktadır.
Ancak; suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi veya evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde suç şikâyet aranmaksızın savcılıkça soruşturulacaktır.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu uzlaşmaya tabi suçlardan değildir. Dava zamanaşımı süresi 8 yıl olup bu süre içerisinde soruşturma yapılabilecek ve kamu davası açılabilecektir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Cinsel Taciz Suçu ( TCK madde 105); bir kimseyi cinsel amaçlarla taciz etmekle gerçekleşecektir. Cinsel taciz suçunun oluşabilmesi için cinsel amacın fiziksel boyuta geçmeden sözle, mesajla, sosyal medya üzerinden ya da laf atma şeklinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Aksi halde fiziksel temas içeren cinsel arzuları tatmin edici davranışlar diğer şartlarda mevcutsa cinsel saldırı, cinsel istismar ya da reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarını oluşturacaktır. Örneğin; failin mağdura cinsel isteklerini içeren mesaj atması cinsel taciz suçunu, cinsel isteklerini yerine getirecek şekilde sürtünmeye çalışması cinsel istismar suçunu oluşturacaktır.
Günümüzde çok yaygın olarak karşılaşılan; facebook, twitter, instagram, e-posta üzerinden bir kişiye cinsel içerikli mesajlar, fotoğraflar, ses kayıtları atılması, yolda karşı taraftan gelen kişiye cinsel organın gösterilmesi, laf atılması, cinsel içerikli sözlerin söylenmesi ve buna benzer fiziksel temas içermeyen tüm hareketler cinsel taciz suçunun konusunu oluşturacaktır.
Basit cinsel taciz suçunu işleyen faile TCK madde 105/1’e göre faile üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adlî para cezası, fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verileceği düzenlenmiştir.
Cinsel Taciz Suçunun Nitelikli Hali; TCK madde 105/2’de düzenlenmiştir. Maddeye göre suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır. Ayrıca cinsel taciz fiili nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
Şikâyet, Zamanaşımı
Cinsel taciz suçunun basit hali şikâyete tabi suçlardandır. Cinsel tacizin gerçekleşmesinden itibaren mağdur 6 ay içinde şikâyette bulunabilir. Mağdur 6 ay içinde şikâyette bulunulmazsa aynı olay için şikâyet etme hakkı ortadan kalkacaktır. Mağdur soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında basit cinsel taciz şikâyetinden vazgeçebilir. Soruşturma aşamasında şikâyetten vazgeçilirse kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir. Kovuşturma aşamasında vazgeçme halinde ise mahkeme davanın düşmesine karar verir. Suçun nitelikli halinde şikâyet aranmaksızın savcılıkça resen soruşturma yürütülecektir. Nitelikli halin ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır ve bu süre içerisinde soruşturma yürütülebilecek, kamu davası açılabilecektir.
Cinsel taciz suçlarında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Cinsel taciz suçu sonrası verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilmektedir. Hapis cezası hakkında, fail hakkında kanunda sayılan diğer şartların sağlanması halinde mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi de mümkündür. Bunun yanı sıra verilen hapis cezasının infazının ertelenmesi de mümkündür.
Sonuç itibariyle cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan doğan davalar oldukça detaylı ve önemli davalar olup muhakkak bir uzman avukat aracılığıyla takip edilmelidir ki herhangi bir hak kaybı yaşanmasın. Alanya Hukuk Bürosu alanında uzman avukatları ve hukuki danışmanları aracılığıyla cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarından doğan davalarda müvekkillerine profesyonel avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sağlamaktadır.